1.GÜN:
Özel bir tesiste alacağımız sabah kahvaltımız sonrasında Mardin’e ulaşıyoruz. İlk gezi noktamız Mardin Ovasına hakim bir noktada yer alan Deyrul-Zaferan Manastırı oluyor. Kubbeleri, el işlemeleri, kemerli sütunları, kısacası mimarisi ile hayranlık uyandıran Süryani Kilisesi’nin önemli merkezlerinden biri kabul edilen Manastırı geziyoruz. 15. yüzyıldan sonra Manastır’ın etrafında yetişen zafaran (safran) bitkisinden dolayı Manastır, Deyrulzafaran (Safran Manastırı) adı ile anılmaya başlanmış. Manastır gezimizin ardından Mardin yapılarının en büyüklerinden Kasımiye Medresesi’ne ulaşıyoruz. Artuklular döneminde yapımına başlanan ancak Timur dönemindeki Moğol saldırıları nedeniyle yarım kalmış, 15. yüzyılın sonlarında Akkoyunlu Sultanı Kasım ibn Cihangir döneminde tamamlanmış bu özel yapıyı rehberimizin anlatımı ile dinliyor, muhteşem Mezopotamya manzarasının keyfini çıkarıyoruz. Öğle yemeği molası sonrasında Tarihi Şehir Meydanı’nda aracımızdan inerek M.Ö 4000’lerden başlayarak, onlarca kez farklı kavimler tarafından kuşatılmış, işgal edilmiş ama aynı temellerle korunmuş olan Mardin’de farklı kültürlerin yıllar içinde oluşturduğu mimari sentezi keşfe başlıyoruz. Yürüyüşümüz sırasında zaman zaman ana caddeyi, bazen dar sokakları görüp Tarihi PTT Binası ve Ulu Camii gezilerini yapıyor ve serbest zaman veriyoruz. Ardından otele yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
2.GÜN:
Otelimizde alınan sabah kahvaltısı sonrasında son yılların en önemli arkeolojik keşiflerinden biri kabul edilen ve halen kazıların sürmekte olduğu Göbeklitepe'ye gidiyoruz. Göbeklitepe kazı alanının çevresine yapılan seyir terasında tam tur yürürken, Neolitik Çağ’ın ilk örneği sayılan açık hava tapınağı hakkında rehberimizin anlatımları gezimize ayrı bir renk katacak. Daha sonra Tevrat, İncil ve Kuran’da adı geçen tek kent olan Harran’a ulaşıyoruz. İlk olarak panorama noktasından dünyanın ilk üniversitesi olarak kabul edilen Harran Üniversitesi, Ulu Cami, Rasathane ve Şehir Surlarını görüyoruz. Keyifli yürüyüş sonrası, geleneksel Harran mimarisi olan Kümbet Evleri'nde yöresel kıyafetler giyerek mırra içip yorgunluk atıyoruz. Alınan öğle yemeğinin ardından Hz. Eyyüp Sabır Makamı, Mevlid-i Halil (Dergah) Camii ve Mağarası, (Hz. İbrahim Peygamber’in Doğduğu Kutsal Mağara), Rızvaniye Camii, Hz. İbrahim Makamını, Ayn-ı Zeliha Gölü’nü ve Halil ür-Rahman Camii, Balıklı Göl’ü gördükten sonra Hüseyniye Çarşısı (Bakırcılar Çarşısı) Kazzaz Pazarı, (Bedesten) ve Kapalıçarşı içinde serbest zaman veriyoruz. Sonrasında otele yerleşiyoruz. Akşam yemeği sonrasında dileyen misafirlerimiz ekstra olarak yörenin kültürünü yansıtan Sıra Gecesi’ne katılabilirler. Konaklama otelimizde.
3.GÜN:
Otelimizde alınan sabah kahvaltısı sonrasında Karagül Diyarı” olarak da bilinen Halfeti’yi görmek üzere yolumuza devam ediyoruz. Fırat Nehri’nin kıyısında; yaklaşık 3000 yıllık geçmişe sahip, tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan aynı zamanda Güneydoğu bölgesinin ilk sakin şehri Halfeti’ye ulaşıyoruz. Birecik Barajı’nın sular altında bıraktığı, sadece minaresinin sular içinden görülebildiği Savaşan Köyü ve Rumkale’yi görebilmek için dileyen misafirlerimiz ile tekne turumuzu gerçekleştiriyoruz. Karayolu bulunmayan Rumkale’yi tekne ile gezdikten sonra tekrar iskeleye dönüyoruz. Belirlenen saatte aracımız ile buluşarak Gaziantep’e hareket ediyoruz. Gaziantep’teki serbest öğle yemeği molamızın sonrasında yurt dışına kaçırılan parçaları geri getirilerek tamamlanan “Çingene Kızı” mozaiği başta olmak üzere Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan ve dünyanın en zengin mozaik koleksiyonunun sergilendiği, Gaziantep Mozaik Müzesi'ni geziyoruz. Ardından Gaziantep savunmasını anlatmak için kurulmuş Milli Mücadele Müzesi, Gaziantep savunmasında şehit düşen Karayılan ve bir çok şehidin mezarının da bulunduğu farklı mimari özelliğe sahip Şeyh Fetullah Camii'sini gördükten sonra gizemi, kültürü, ve ihtişamlı Şehreküstü Konaklarının bulunduğu sokaktan yürümeye devam ederek dikdörtgen planlı olan Ağa Camii’yi panoramik olarak görüyor ve Tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda serbest zaman veriyoruz. Rehberimizin belirteceği saatte toparlanıyor Kale-i Füsun ya da Kefen Kalesi olarak adlandırılan Gaziantep Kalesini panoramik olarak görüyor ve dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Adana ve Ereğli güzergâhını takip ederek akşam saatlerinde Konya’ya varıyoruz. Keyifli gezinin ardından sizleri aldığımız noktaya bırakıp başka bir Sufi Turizm organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.